Adliye çıkışı basın açıklaması yapan Kars Sağlık Sen Şubesi Başkanı Muharrem Koskalan, “Kafkas Üniversitesi Araştırma Hastanesi'nde görevli Prof. Dr. Tülay Diken Allahverdi, Arap ve Kürt kimliğine yönelik ırkçı, ayrımcı ve aşağılayıcı nitelikteki paylaşımları nedeniyle hakkında soruşturma başlatılmasını talep ettik.” dedi.

Koskalan açıklamasını şöyle sürdürdü: “Şüpheli, Kafkas Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nde görev yapan bir doktor olup kamu görevlisi sıfatını haizdir.

Şüpheli, kişisel WhatsApp durum paylaşımlarında,12 Temmuz 2025,14 Temmuz 2025, 28 Temmuz 2025, 02 Ağustos 2025 13 Aralık 2025 tarihlerinde Arap ve Kürt kimliğini hedef alan; aşağılayıcı, dışlayıcı ve ayrımcı ifadeler içeren çok sayıda paylaşımda bulunmuştur.

Şüpheli tarafından yapılan paylaşımlarda özetle;

a) Kürtlerin kamu kurumlarında görev almaması gerektiği, kamu yönetimine ehil olmadıkları ileri sürülmüş; “Türkler dışında hiçbir ırk Türkiye’de kamu kurumlarında idareci olarak çalıştırılmamalı…” şeklindeki ifadelerle etnik kimlik temelinde açık bir dışlama yapılmıştır.

b) Kürtlerin suç, cehalet ve şiddetle özdeşleştirildiği, genelleyici ve aşağılayıcı ifadeler kullanıldığı; “Bu insanlar … birbirlerini çok rahat öldüren, hastane acillerini meşgul eden insanlar…” denilerek Kürt kimliği doğrudan kriminalize edilmiştir.

c) Kürtlerin sahip olduğu hakların ‘fazla’ olduğu ve bu hakların azaltılması gerektiği açıkça ifade edilmiş; “Bu ülkede Kürtlerin çok fazla hakları var. Bu haklar hukuk çerçevesinde azaltılmalı…” denilerek ayrımcılık çağrısı yapılmıştır.

d) Kürtlerin kamuya girişlerinin sınırlandırılması gerektiği belirtilmiş; “Hak yiyerek devlet dairelerinde işe giren Kürtler çıkarılmalı…” şeklindeki ifadelerle etnik temelli tasfiye çağrısında bulunulmuştur.

Bu paylaşımlar, belirli bir etnik grubu aşağılayan, toplum nezdinde hedef hâline getiren ve sistematik biçimde ötekileştiren bir nitelik taşımaktadır. İçeriklerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

Şüphelinin kamu görevlisi ve sağlık hizmeti sunan bir hekim olması karşısında, söz konusu paylaşımlar kamu hizmetinin tarafsızlığı, eşitlik ilkesi ve insan onuru ile açıkça bağdaşmamaktadır. Bu tür söylemler, toplumun sağlık hizmetine duyduğu güveni de zedelemektedir.

Paylaşımlar alenen yapılmış, süreklilik arz etmiş ve kamuoyuna yansımıştır. Bu nedenle TCK m. 216/2 ve m. 122 kapsamında suçun maddi ve manevi unsurları oluşmuştur.”