Arpaçay Barajı'nda su seviyesi arttı

Son yağışların ve eriyen kar sularının etkisiyle baraj gölündeki doluluk oranı yükselirken, bu artış hem çiftçileri hem de yetkilileri sevindirdi. 1975-1980 yılları arasında sulama ve taşkın kontrolü amacıyla inşa edilen Arpaçay Barajı, tamamlandığı günden bu yana bölge tarımına ve ekosistemine büyük katkı sağlıyor. Kafkasya’nın en büyük üçüncü baraj gölü olan Arpaçay Baraj Gölü, geniş su yüzeyi ve depolama kapasitesi ile dikkat çekiyor. Baraj, aynı zamanda Türkiye ve Ermenistan arasındaki doğal sınırın bir bölümünü de oluşturuyor. Tarım Arazilerine Can Suyu Barajın gövde tipi beton ağırlık olarak inşa edilmiş olup, 180.000 metreküp gövde hacmine sahiptir. Akarsu yatağından 59 metre yüksekliğe ulaşan baraj, normal su kotunda 525 milyon metreküp (hm³) su tutma kapasitesine ve 41,80 kilometrekarelik bir göl alanına sahiptir. Bu kapasite, özellikle yaz aylarında suya en çok ihtiyaç duyan tarım arazileri için hayati önem taşıyor. Arpaçay Barajı, çevresinde bulunan 40.420 hektarlık alanı sulayarak tarımsal üretimin artmasına katkı sağlıyor. Bu durum, Kars ve çevresindeki birçok köyde yaşayan çiftçilerin geçim kaynaklarını güçlendiriyor. Barajdan sağlanan su sayesinde hububat, yem bitkileri ve çeşitli sebzelerin üretiminde verimlilik her geçen yıl artıyor. Taşkın Riskine Karşı Koruma Sağlıyor Bölgedeki iklim koşulları nedeniyle özellikle ilkbahar aylarında meydana gelen ani kar erimeleri ve şiddetli yağışlar, taşkın riskini beraberinde getirebiliyor. Ancak Arpaçay Barajı, bu tür risklere karşı da önemli bir güvenlik bariyeri oluşturuyor. Su seviyesinin kontrollü bir şekilde tutulması ve barajın düzenli olarak denetlenmesi sayesinde yerleşim yerleri ve tarım alanları olası su baskınlarından korunuyor. Ekosisteme Katkı ve Turizm Potansiyeli Arpaçay Baraj Gölü yalnızca tarım ve taşkın kontrolü açısından değil, aynı zamanda doğal yaşamın korunması ve geliştirilmesi açısından da büyük önem taşıyor. Baraj çevresi; kuş türleri, su canlıları ve doğal bitki örtüsü açısından zengin bir ekosistemi barındırıyor. Bu durum, baraj gölünün ileride ekoturizm açısından da değerlendirilmesini gündeme getiriyor. Yetkililer, barajdaki su seviyesinin yükselmesinin bölge için umut verici bir gelişme olduğunu belirterek, suyun etkin ve verimli kullanılması çağrısında bulundu. Özellikle kuraklık tehdidinin giderek arttığı günümüzde, barajların sürdürülebilir şekilde yönetilmesi gerektiği vurgulanıyor.