Kars Demokrasi Güçleri Platformu Rojin için adalet istedi

DÜNYA 21.10.2025 - 12:02, Güncelleme: 21.10.2025 - 12:02
 

Kars Demokrasi Güçleri Platformu Rojin için adalet istedi

Kars Demokrasi Güçleri Platformu, Van'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş'in ölümü ile basın açıklaması yaparak adalet istediklerini söylediler.

Kars’ta Vali Rahmi Doğan Parkı’nda bir araya gelen Kars Demokrasi Güçleri Platformu, Rojin Kabaiş'in ölümü ve ölümünün ardından yaşanan gelişmeleri protesto etti. Kars Demokrasi Güçleri Platformu adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan Arzu Savaş Derman, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş'in yaşamını yitirmesi ile ilgili, sorumluluğun ağır bir biçimde ihlal edildiğini bir kez daha gösterdiğini söyledi. Derman'ın açıklaması şöyle: " Devletin en temel görevi, vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamak, özellikle de gençlerin eğitim aldığı kurumlarda yaşam hakkını güvence altına almakla yükümlü olmaktır. Ne yazık ki, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in yaşamını yitirmesi, bu sorumluluğun ağır bir biçimde ihlal edildiğini bir kez daha göstermektedir. Rojin Kabaiş, üniversite öğrencisi olarak eğitimine devam ettiği sırada ansızın kaybolmuş, ailesinin başvurusu üzerine yürütülen arama çalışmaları sonucunda Van Gölü’nde cansız bedeni bulunmuştur. Rojin Kabaiş’in dosyası, tıpkı benzer kadın ölümlerinde olduğu gibi 1 yıldır sürüncemede bırakılmıştır. Dosyanın sürüncemede bırakılmasına gerekçe olarak “intihar” şüphesi öne sürülmüş, bu değerlendirme soruşturmayı daraltan ve olası fail ya da faillerin korunmasına yol açan bir yaklaşım haline getirilmiştir. Bu tutum, cezasızlık politikasının bir sonucu olarak şüpheli ölüm dosyalarının etkili biçimde soruşturulmamasına ve olası faillerin yargı denetiminden uzak bir şekilde toplum içinde dolaşmaya devam etmesine neden olmaktadır. Adli Tıp Kurumu, bu coğrafyada hem devlet suçlarının örtbas edilmesinde hem de erkek faillerin aklanmasında tek resmi delil merkezi olarak işlev görmektedir. Bu durum, dosyanın bir yıldan fazla süredir sonuçlanamamasının yanı sıra, kadınların adalete erişimini de sistematik olarak engellemektedir. Rojin’in ailesi, olayın başından beri bunun sıradan bir kayıp ve intihar vakası değil, planlı bir cinayet olduğunu ısrarla dile getirmektedir. Ancak ne yazık ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde DEM Parti’nin “Rojin Kabaiş cinayetinin aydınlatılması ve araştırma komisyonu kurulması” yönündeki önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiştir. Bu ret kararı, sadece Rojin’in ailesine değil; Türkiye’deki tüm genç kadınlara, öğrencilere ve halkımıza verilmiş olumsuz bir mesaj niteliğindedir. Devletin kurumları susarken, adalet gecikirken, toplumsal vicdan yara almaktadır. Bu durum, bir hukuk devleti ilkesine, insan haklarına ve kadınların yaşam hakkını koruma yükümlülüğüne açıkça aykırıdır. HUKUKİ VE SİYASİ ÇAĞRILARIMIZ 1. Bağımsız Yargı ve Etkin Soruşturma: Rojin Kabaiş dosyasında tüm delillerin gizlenmeden, karartılmadan kamuoyu ile paylaşılması; adli sürecin, bağımsız savcılar ve uzmanlar tarafından yürütülmesi gerekmektedir. Faillerin bulunup yargı önüne çıkarılması, yalnızca bir ailenin değil, tüm toplumun adalet talebidir. 2. TBMM’de Araştırma Komisyonu Yeniden Kurulmalıdır: Kadın cinayetleri, kayıplar ve üniversite öğrencilerine yönelik şiddet vakalarıyla ilgili geniş yetkili bir meclis araştırma komisyonu derhal kurulmalıdır. Bu tür olayların üstü örtülemez; siyasal hesaplarla adalet ertelenemez. 3. Üniversitelerde Kadın ve Öğrenci Güvenliği İçin Yasal Düzenleme: Eğitim kurumlarında öğrenci güvenliğini sağlamak üzere “Üniversitelerde Kadın ve Gençlik Güvenliği Yasası” çıkarılmalıdır. Üniversitelerde 7/24 çalışan acil müdahale birimleri, psikolojik destek merkezleri ve kadın danışma ofisleri kurulmalıdır. 4. Kadın Cinayetlerine Karşı Toplumsal İzleme Mekanizması: Kadın cinayetleri ve kayıplar için sivil toplumun, baroların ve kadın örgütlerinin içinde yer aldığı bağımsız izleme komisyonları oluşturulmalıdır. 5. Devletin Kadın Yaşam Hakkını Korumadaki Yükümlülüğü: Türkiye, taraf olduğu uluslararası sözleşmeler (CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi ilkeleri) gereği kadınların yaşam hakkını korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün gereği olarak her kadın cinayeti, devletin sorumluluğunu da içinde taşır. 6. Şiddetin, Kadın cinayetlerinin ve işkencelerin belgelenmesinde Adli Tıp Kurumunun tek yetkili merkez durumundan çıkarılmalı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda bağımsız hekim ve hastane raporlarının da delil olarak kabul edilmesi yönünde tereddüde yer bırakmayacak şekilde hukuki düzenlemeler yapılmalı 7. Cezasızlık politikalarına son verilmeli, kadın cinayetleri fail ve devlet sorumluluğu bağlamında görünür kılınmalıdır. Bizler, kadınlar olarak, Rojin Kabaiş’in ölümünü sıradan bir adli vaka olarak değil, kadına yönelik sistematik şiddetin ve devletin koruma yükümlülüğünü yerine getirmemesinin bir sonucu olarak görüyoruz. Rojin’in yaşamı bir istatistik değil, bu ülkenin geleceğiydi. Onun için adalet sağlanmadıkça, hiçbirimizin vicdanı huzur bulmayacaktır. Bu nedenle, adaletin tecellisi, faillerin bulunması, ihmali olan tüm kamu görevlilerinin hesap vermesi için sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz."
Kars Demokrasi Güçleri Platformu, Van'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş'in ölümü ile basın açıklaması yaparak adalet istediklerini söylediler.

Kars’ta Vali Rahmi Doğan Parkı’nda bir araya gelen Kars Demokrasi Güçleri Platformu, Rojin Kabaiş'in ölümü ve ölümünün ardından yaşanan gelişmeleri protesto etti.

Kars Demokrasi Güçleri Platformu adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan Arzu Savaş Derman, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş'in yaşamını yitirmesi ile ilgili, sorumluluğun ağır bir biçimde ihlal edildiğini bir kez daha gösterdiğini söyledi.

Derman'ın açıklaması şöyle: "

Devletin en temel görevi, vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamak, özellikle de gençlerin eğitim aldığı kurumlarda yaşam hakkını güvence altına almakla yükümlü olmaktır.
Ne yazık ki, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in yaşamını yitirmesi, bu sorumluluğun ağır bir biçimde ihlal edildiğini bir kez daha göstermektedir.

Rojin Kabaiş, üniversite öğrencisi olarak eğitimine devam ettiği sırada ansızın kaybolmuş, ailesinin başvurusu üzerine yürütülen arama çalışmaları sonucunda Van Gölü’nde cansız bedeni bulunmuştur.
Rojin Kabaiş’in dosyası, tıpkı benzer kadın ölümlerinde olduğu gibi 1 yıldır sürüncemede bırakılmıştır. Dosyanın sürüncemede bırakılmasına gerekçe olarak “intihar” şüphesi öne sürülmüş, bu değerlendirme soruşturmayı daraltan ve olası fail ya da faillerin korunmasına yol açan bir yaklaşım haline getirilmiştir. Bu tutum, cezasızlık politikasının bir sonucu olarak şüpheli ölüm dosyalarının etkili biçimde soruşturulmamasına ve olası faillerin yargı denetiminden uzak bir şekilde toplum içinde dolaşmaya devam etmesine neden olmaktadır. Adli Tıp Kurumu, bu coğrafyada hem devlet suçlarının örtbas edilmesinde hem de erkek faillerin aklanmasında tek resmi delil merkezi olarak işlev görmektedir. Bu durum, dosyanın bir yıldan fazla süredir sonuçlanamamasının yanı sıra, kadınların adalete erişimini de sistematik olarak engellemektedir.
Rojin’in ailesi, olayın başından beri bunun sıradan bir kayıp ve intihar vakası değil, planlı bir cinayet olduğunu ısrarla dile getirmektedir. Ancak ne yazık ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde DEM Parti’nin “Rojin Kabaiş cinayetinin aydınlatılması ve araştırma komisyonu kurulması” yönündeki önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiştir.

Bu ret kararı, sadece Rojin’in ailesine değil; Türkiye’deki tüm genç kadınlara, öğrencilere ve halkımıza verilmiş olumsuz bir mesaj niteliğindedir.
Devletin kurumları susarken, adalet gecikirken, toplumsal vicdan yara almaktadır.

Bu durum, bir hukuk devleti ilkesine, insan haklarına ve kadınların yaşam hakkını koruma yükümlülüğüne açıkça aykırıdır.

HUKUKİ VE SİYASİ ÇAĞRILARIMIZ
1. Bağımsız Yargı ve Etkin Soruşturma:
Rojin Kabaiş dosyasında tüm delillerin gizlenmeden, karartılmadan kamuoyu ile paylaşılması; adli sürecin, bağımsız savcılar ve uzmanlar tarafından yürütülmesi gerekmektedir. Faillerin bulunup yargı önüne çıkarılması, yalnızca bir ailenin değil, tüm toplumun adalet talebidir.
2. TBMM’de Araştırma Komisyonu Yeniden Kurulmalıdır:
Kadın cinayetleri, kayıplar ve üniversite öğrencilerine yönelik şiddet vakalarıyla ilgili geniş yetkili bir meclis araştırma komisyonu derhal kurulmalıdır. Bu tür olayların üstü örtülemez; siyasal hesaplarla adalet ertelenemez.
3. Üniversitelerde Kadın ve Öğrenci Güvenliği İçin Yasal Düzenleme:
Eğitim kurumlarında öğrenci güvenliğini sağlamak üzere “Üniversitelerde Kadın ve Gençlik Güvenliği Yasası” çıkarılmalıdır. Üniversitelerde 7/24 çalışan acil müdahale birimleri, psikolojik destek merkezleri ve kadın danışma ofisleri kurulmalıdır.
4. Kadın Cinayetlerine Karşı Toplumsal İzleme Mekanizması:
Kadın cinayetleri ve kayıplar için sivil toplumun, baroların ve kadın örgütlerinin içinde yer aldığı bağımsız izleme komisyonları oluşturulmalıdır.
5. Devletin Kadın Yaşam Hakkını Korumadaki Yükümlülüğü:
Türkiye, taraf olduğu uluslararası sözleşmeler (CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi ilkeleri) gereği kadınların yaşam hakkını korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün gereği olarak her kadın cinayeti, devletin sorumluluğunu da içinde taşır.
6. Şiddetin, Kadın cinayetlerinin ve işkencelerin belgelenmesinde Adli Tıp Kurumunun tek yetkili merkez durumundan çıkarılmalı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda bağımsız hekim ve hastane raporlarının da delil olarak kabul edilmesi yönünde tereddüde yer bırakmayacak şekilde hukuki düzenlemeler yapılmalı
7. Cezasızlık politikalarına son verilmeli, kadın cinayetleri fail ve devlet sorumluluğu bağlamında görünür kılınmalıdır.

Bizler, kadınlar olarak, Rojin Kabaiş’in ölümünü sıradan bir adli vaka olarak değil, kadına yönelik sistematik şiddetin ve devletin koruma yükümlülüğünü yerine getirmemesinin bir sonucu olarak görüyoruz.

Rojin’in yaşamı bir istatistik değil, bu ülkenin geleceğiydi. Onun için adalet sağlanmadıkça, hiçbirimizin vicdanı huzur bulmayacaktır.

Bu nedenle, adaletin tecellisi, faillerin bulunması, ihmali olan tüm kamu görevlilerinin hesap vermesi için sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz."

Kars HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami sohbetler omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat polyester çember juul iqos iluma
marsbahis Marsbahis Giriş marsbahis